Boğaziçi Kültür Sanat Vakfı’nca gerçekleştirilen 12. Boğaziçi Film Festivali, Atlas 1948 Sineması’nda düzenlenen ödül töreniyle sona erdi. Ödüller törenle alkışlar arasında sahiplerine takdim edildi.
12. BOĞAZİÇİ FİLM FESTİVALİ ÖDÜLLERİ
ULUSAL UZUN METRAJ
- En İyi Film: Mukadderat (Nadim Güç)
- En İyi Yönetmen: Erkan Tahhuşoğlu (Döngü)
- En İyi Senaryo: Belkıs Bayrak (Gülizar)
- En İyi Kadın Oyuncu: Hatice Aslan (Derun)
- En İyi Erkek Oyuncu: Ali Seçkiner Alıcı (Köpekle Kurt Arasında)
- En İyi Görüntü Yönetmeni: Vedat Oyan (Kayıtsız)
- En İyi Kurgu: Mestane Muhacir – Selim Evci (Savrulan Zaman)
FİYAB En İyi Yapımcı Ödülü: Gülizar
ULUSLARARASI UZUN METRAJ
- En İyi Film: Shambhala (Min Bahadur Bham)
- En İyi Yönetmen: Min Bahadur Bham (Shambhala)
- En İyi Kadın Oyuncu: Thinley Lhamo (Shambhala)
- En İyi Erkek Oyuncu: Fabrizio Gifuni (Geçip Giden Zaman/The Time It Takes)
- Jüri Özel Ödülü: Alberth Merma (Taşlara ve Bulutlara Dair/Through Rocks and Clouds)
ULUSAL BELGESEL FİLM
- En İyi Belgesel: Başka Bir Roman (Murat Ocak)
- Jüri Özel Ödülü: Gidebildiğim Kadar Uzağa (Evrim İnci, Nurullah Dinçer)
KISA FİLM
- Ahmet Uluçay Ödülü: Üç Ağıt/ Three Keenings (Oliver McGoldrick)
- En İyi Film: Günaydın Anne (Oben Yılmaz)
- İstanbul Medya Akademisi Genç Yetenek Ödülü: Sema Güler (Kabuk)
- Uluslararası Kısa Film Yarışması En İyi Film: Punter (Jason Adam Maselle)
ONUR ÖDÜLÜ
İLKER BERKE
*****************************
Sunuculuğunu Merve Aydın’ın üstlendiği gecede; Nadim Güç’ün yönetttiği “Mukadderat”, En İyi Film seçilirken “Döngü” ile Erkan Tahhuşoğlu, En İyi Yönetmen ödülünün sahibi oldu. Belkıs Bayrak’ın yönettiği “Gülizar” hem En İyi Senaryo hem de Film Yapımcıları Birliği (FİYAB) En İyi Yapımcı ödüllerini kazandı.
“Derun”daki rolüyle Hatice Aslan, En İyi Kadın Oyuncu olurken “Köpekle Kurt Arasında” filmindeki performansıyla Ali Seçkiner Alıcı, En İyi Erkek Oyuncu ödülüne layık görüldü. Vedat Oyan, “Kayıtsız” filmiyle En İyi Görüntü Yönetmeni seçilirken “Savrulan Zaman” daki çalışmasıyla Mestane Muhacir ve Selim Evci, En İyi Kurgu ödülünün sahibi oldu.
Ulusal ve uluslararası kategoride belgesel ve kısa film ödüllerinin de sahiplerini bulduğu gecede konukları, Boğaziçi Kültür Sanat Vakfı Yönetim Kurulu ve Boğaziçi Film Festivali Başkanı Ogün Şanlıer selamladı. Ankara’daki terör saldırısında hayatını kaybedenlere başsağlığı ve yaralılara şifa dileyerek konuşmasına başlayan Şanlıer, yaklaşan Cumhuriyet Bayramı’nı da tebrik ederek “Acılar, kederler, sevinç ve mutluluklar hayatın doğal akışında, birbirinin peşi sıra geliyor” diye konuştu. Festivalin her geçen yıl artan bir ilgiyle takip edilmesinden duyduğu memnuniyeti dile getiren Şanlıer, “Bu yıl festivalimizin izleyici sayısı geçen yıla oranla iki kat arttı. Alışverişimizi, işimizi online yapsak da film izlemek için sinemaya gideceğiz! Film, sinemada izlenir, diyorum ve salonlarımızı dolduran sinemaseverlere teşekkür ediyorum” dedi.
Yönetmen Atalay Taşdiken başkanlığında; yapımcı Cemil Yavuz, görüntü yönetmeni Eyüp Boz, senarist Nuriye Bilici ve oyuncu Zeynep Çamcı’dan oluşan Ulusal Uzun Metraj Jürisi; Nadim Güç’ün yönettiği “Mukadderat”ı En İyi Film seçti. Ödülü, Taşdiken’in elinden alan Güç; festivale ve jüriye teşekkür ettikten sonra şunları söyledi “Ben gücümü annemden, kızımdan, eşimden ve eşimin rahmetli annesi Bedriye hanımdan alıyorum. Onlara ve tüm kadınlara her şeye rağmen hayata değer kattıkları için çok teşekkür ederim” Filmin yapımcılarından Rodi Kayım, ödülü, bir Cideli olarak tüm Cideliler adına aldığını söylerken senarist Erdi Işık’sa “Sevgili Nur Sürer’e, muhteşem oyunculuğuyla bu yolculuğumuzda bizimle beraber yürüdüğü için çok teşekkür ederim” dedi.
Festivalin En İyi Yönetmen’i ise “Döngü” ile Erkan Tahhuşoğlu oldu. Tahhuşoğlu, ödülünü Cemil Yavuz’dan aldıktan sonra “Seçkide yer almak zaten çok güzel bir ödüldü. Takdir ettiğiniz için de ayrıca teşekkür ederim. Bu ödülü tüm ekibim adına alıyorum” diye konuştu.
En İyi Senaryo ödülünün sahibi, “Gülizar” filminin senaristi ve yönetmeni Belkıs Bayrak’sa Nuriye Bilici’den ödülünü alırken senaryo yazma sürecine değinerek ekibine teşekkür etti “Gülizar benim ilk uzun metraj filmim; o yüzden bu yolculuğun başında çok büyük fonlar, destekler ya da işime referans olabilecek başka filmlerim yoktu. Senaryo yazmak zahmetli bir iş; kendinizle baş başa yaşadığınız bir süreç ama bir filmin içerisinde senaryonun güzelliğini muhafaza eden şey, ekip oluyor. Yapımcılarım senaryomu okuduktan sonra dahil oldu, oyuncularımız ile öyle tanıştık. Bu güzelliği görünür kıldıkları için ekibime çok teşekkür ediyorum”
Ulusal Uzun Metraj Yarışması’nda En İyi Kadın Oyuncu ise “Derun” filminin başrolüyle, Hatice Aslan oldu. Festival Başkanı Ogün Şanlıer’in sunduğu ödülü alan Aslan, tüm ekibe ancak en çok da senarist Makbule Kosif’e teşekkür ederek sebebini de şöyle açıkladı “Gerçekten o kadar güzel bir atmosferde çalıştım ki ve o sessizlik… Oynadığım karakter Marife de çok sessiz bir kadın. O yüzden de Marife’yi çok sevdim. Senaristimiz gerçekten tam bana göre yazmış. Ben gerçekten konuşmayı beceremeyenlerdenim; oynamak, benim işim. Diğer zamanlar hiç hoşlanmıyorum konuşmaktan galiba. Kin ve nefretin ne kadar zararlı olduğunu gösteren de bir karakterdi Marife. 40 yıl çok zor bir süre. O yüzden değişimin ve bu gerçeğin farkına varmak gerekiyor. Her şey değişiyor ve gelişiyor. Umudunuzu yitirmeden sevgiyle bakmanızı diliyorum dünyaya”
“Köpekle Kurt Arasında” filmindeki performansıyla En İyi Erkek Oyuncu seçilen Ali Seçkiner Alıcı, ödülü alırken şöyle konuştu “Ödüllendirilmek kavramsal olarak tartışılabilir belki ama şunu hissettim Meslekten birileri, ‘evet, bu işe devam etsin’ diyor. Aşkla inatla devam ediyoruz. Kötü şeyler oluyor; Narin meselesi, önceki günkü saldırı… Dün Hacı Bektaş’ın bir sözünü öğrendim; ne mutlu karanlığa düşmeyen, aydınlık verenlere! Bence onlar sinemacılardır”
En İyi Kurgu ödülü, “Savrulan Zaman” filminin yönetmeni Selim Evci’ye verildi. Filmin kurgusunda beraber çalıştıklarını söyleyen Evci, “Mestane bir sağlık sorunu sebebiyle bugün aramızda yok ama ödüle çok sevinecek. Çok değerli bir sinemacı, onun adına teşekkür ederim” dedi.
En İyi Görüntü Yönetmeni ödülünü, “Kayıtsız” filmiyle kazanan Vedat Oyan, ödülünü, jüri üyesi, görüntü yönetmeni Eyüp Boz’dan aldı. Çok zor bir seçki içinden ödül almanın önemine değinen Oyan, “Oyuncularımızla sahnede iyi dans ettiğimizi düşünüyorum. Ödül almak güzel ama paylaşmak daha güzel; tüm ekibime, jüriye ve festival ekibine teşekkür ediyorum” dedi.
Gecede FİYAB En İyi Yapımcı ödülünün sahibi ise “Gülizar” filmiyle Mehmet Bahadır Er ve Murat Bayrak oldu. Ödülünü, jüri üyesi Halil Kardaş’tan alan Bayrak, “Aslında bu işe, filmin yönetmeni, sevgili eşim Belkıs Bayrak’a yardımcı olmak için girmiştim. Jüriye çok teşekkür ederim” diye konuştu. Mehmet Bahadır Er ise; “Film yapımcılığı büyük bir riski almak demek aynı zamanda bir yönetmenin hayallerini gerçeğe dönüştürmek demek.. Ödül için herkese teşekkür ederim.”dedi.
Yönetmen Ebu Bekir Şavkî, yapımcı Nevena Savic, festival direktörü Agron Domi, oyuncu Sedef Asgari ve festival programcısı Edvinas Puksta’dan oluşan Uluslararası Uzun Metraj Jürisi, Shambhala’yı hem En İyi Film hem En İyi Yönetmen hem de En İyi Kadın Oyuncu ödüllerine layık gördü. Nepal’de, kadınların çok eşli yaşadığı bir toplumda evlendirildikten sonra dağlara kaçan bir gencin hikayesini anlatan film, yapımcısı Min Bahadur Bham’ın kendi tecrübelerinden yola çıkıyor. Geceye katılamayan Min Bahadur Bham, gönderdiği video mesajında “Fiziksel olarak orada olamadığım için çok üzgünüm. Ancak internet üzerinden de olsa bu ödülü aldığım için onur duyuyorum ve hepinize çok teşekkür ediyorum” diye konuştu. Filmin Türkiye ortak yapımcısı Zeynep Koray da “Bu film çok büyük fedakârlıklarla çekildi, o yüzden bizim için değeri büyük. Bu ödül de aynı sebepten bizim için çok kıymetli” diyerek festivale ve jüriye teşekkür etti. Filmin oyuncularından Thinley Lhamo da En İyi Kadın Oyuncu ödülüne layık görüldü. Geceye bir teşekkür videosu ile katılan oyuncu, “Bu güzel fırsat için jüri üyelerine teşekkür ederim. Ne yazık ki tepkilere, izleyicilere ve enerjinizi tanıklık edemiyorum ama umarım siz de benim gibi filmden keyif almışsınızdır. Film sadece kocasını arayan bir kadının hikayesi değil daha çok kendini keşfeden bir kadının hikayesi ancak tüm sorunlara rağmen onun gücünü, kırılganlığını ve direncini görebiliyoruz. Kültürü ve gelenekleri çok derin ve zengin olan kendi toplumumun kadınlarını temsil etmekten gurur duyuyorum” diye konuştu.
Uluslararası Yarışma’nın En İyi Erkek Oyuncusu da “Geçip Giden Zaman”/ The Times It Takes filmindeki performansıyla Fabrizio Gifuni oldu. Oyuncu, ödülünü Sedef Asgari’den aldı.
Uluslararası Jüri Özel Ödülü’nün sahibi olan, “Taşlara ve Bulutlara Dair”/Through Rocks and Clouds) filminin yönetmeni Albert Merma ise ödülünü, “Boğaziçi Film Festivali’ne bizi onurlandırdıkları için çok teşekkür ediyorum” diyerek aldı.
Yönetmen Miraç Atabey, oyuncu Hakan Atalay ve festival direktörü Romina Zanon’dan oluşan kısa film jürisi, Oben Yılmaz’ın yönettiği “Günaydın Anne”yi En İyi Film seçti. Yılmaz, ödülünü, jüri üyesi, oyuncu Hakan Atalay’dan aldı. En İyi Uluslararası Kısa Film seçilen Bahisçi’nin/ Punter yönetmeni Jason Adam Maselle’e ödülünü, festival sanat direktörü Enes Erbay verdi. Maselle; “Çok heyecanlıyım! Festival süreci gerçekten inanılmazdı; harika ekiplerden oluşan çok özel kısa filmler vardı. Öncelikle yapımcıma teşekkür etmek istiyorum. Bu ödül; kardeşim, annem ve en önemlisi babam için. Babam bana her zaman güzel şeylerin başımıza gelebileceğini söylerdi. Hepinize çok teşekkür ederim, iyi eğlenceler” diye konuştu.
Ahmet Uluçay anısına verilen özel ödülün sahibi, “Üç Ağıt” /Three Keenings ile Oliver McGoldrick olurken filmin yönetmeni, ödülünü, jüri başkanı Miraç Atabey’den aldı. McGoldrick, “Jüriye, bu festival dolayısıyla bu güzel şehirde, İstanbul’da tanıştığım herkese teşekkür ediyorum” dedi.
Yönetmenliğini üstlendiği “Kabuk” filmiyle İstanbul Medya Akademisi Genç Yetenek Ödülü’ne layık görülen Sema Güler, ödülünü Türkmedya Kurumsal İletişim Direktörü Ömer Faruk Sarımermer’den aldı.
Yönetmen Sevinç Yeşiltaş, akademisyen: yönetmen Cenk Demirkıran ve festival direktörü Vuk Peroviç’ten oluşan Belgesel Yarışma jürisi ise Murat Ocak’ın yönettiği “Başka Bir Roman”ı, En İyi Belgesel seçerken Evrim İnci ve Nurullah Dinçer’in yönettiği “Gidebildiğim Kadar Uzağa” adlı belgeseline de Jüri Özel Ödülü verdi. Evrim İnci, “Hikayemizde iki kutup noktasına da giden ilk Türk’ü çektik, o yüzden önce ona teşekkür ederim. Ve kendisi, çocukluk hayalinin peşinden giden biri; onun gibi, hayallerinden vazgeçmeyen herkes için bu ödülü alıyorum” diye konuştu.
Festivalin Onur Ödülü ise Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürü Birol Güven tarafından, geçtiğimiz yıl kaybettiğimiz görüntü yönetmeni İlker Berke adına, Arda Çağlar’a sunuldu. Çağlar, “Ailesinin selamı ile geldim. İlker, birlikte çalıştığımız filmlerin galalarında sahneye çıkacağımız zaman kapıdan kaçardı; ben de peşinden! Ama bugün kaçamadım. Ödülü ben alıyorum, ona teslim edeceğim” diye konuştu.
Yorumlar